Ödev Arşivim | Ödev İndir | Ödev Ara |
Ödev Paylaşmakmı İstiyorsun
Ödevmi Yapmak İstiyorsun
O Zaman Daha Ne Bekliyorsun..
Hemen Üye Ol Sende Kazan..
Ödev Arşivim | Ödev İndir | Ödev Ara |
Ödev Paylaşmakmı İstiyorsun
Ödevmi Yapmak İstiyorsun
O Zaman Daha Ne Bekliyorsun..
Hemen Üye Ol Sende Kazan..
Ödev Arşivim | Ödev İndir | Ödev Ara |
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Ödev Arşivim | Ödev İndir | Ödev Ara |

Ödev Arşivi | Ödev İndir | Ödev Ara | Slayt Gösterisi İndir |
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Deyimler Sözlüğü

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
·••° Nuri Yakar °••·
Admin
·••° Nuri Yakar °••·


Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 21/10/09
Yaş : 31
Nerden : Türkiye

Deyimler Sözlüğü Empty
MesajKonu: Deyimler Sözlüğü   Deyimler Sözlüğü EmptyÇarş. Ekim 21, 2009 7:44 pm

-A-
• Abacı kebeci : Olur olmaz kimseler,ne olduğu belirsiz kişiler
• Abanmak : Birine yük olmak,onun sırtından geçinmek
• Acemilik etmek : Düşüncesizce hareket etmek
• Açık bono vermek : Bir kimseye,istediği gibi davranma yetkisi vermek
• Adama benzemek : Düzelmek,göze hoş görünmek
• Af buyurunuz : Özür dilemeyi ifade eden bir deyim
• Agop'un kazı gibi yutmak : Önüne konulan her yemeği çabuk yemek
• Ağız gevşekliği : Sır tutmak hali
• Ah edip eh işitmek : Daima feryat etmek
• Ak sakaldan yok sakala gelmek : Çok yaşlanmak
• Alavere dalavere,Kürt Mehmet nöbete : Bir işte bütün yükü, sorumluluğu yetersiz kişiye bırakma durumunda söylenir.
• Allah hakkı için : Doğruyu söylemesi istenen kimseye verilen söz
• Amma da yaptın : Olmayacak bir şey söyledin anlamında.
• Arabayı düze çıkartmak : Sonunda işini kolaylaştırmak
• Astarı yüzünden pahalı : Gerçek değerinden fazlaya yasak kelime olmak
• Aşüftelik etmek : Hafif ve işveli davranmak
• Atma Recep din kardeşiyiz : Biz birbirimizin ne olduğunu biliriz' anlamında kullanılır.
• Ayvaz kasap hepsi bir hesap : Hepsi aynı hesaba geliyor anlamında.
• Azrail olmak : Çok korkulu ve zorba olmak
-B-
• Baba,baba değil iskele babası : Saygı duyulmayan,hayırsız baba
• Başına feleğin tokmağı inmek : Bir felakete uğramak
• Bela aramak : Kavga sebebi yaratmak.
• Ben sarhoş,yolcu sarhoş : Herkesin garip bir tutum içinde bulunduğunu anlatmak için kullanılır.
• Beyni sulanmak : Bunamak.
• Bıyıkları balta kesmez olmak : Güçlü olmak,kimseden korkmamak
• Bızdık : Ufak çocuk
• Binin yarısı beş yüz o da ben de yok : Düşünceli kimseleri avutmak için teselli mahiyetinde söylenir.
• Bir avuç toprak olmak : Ölmek
• Bir çırpıda : O anda
• Boşlamak : İlgisiz davranmak,ilgiyi kesmek
• Boyunun ölçüsünü almak : Biri tarafından ağzının payı verilmek
• Bulanık suda balık avlamak : Karışıklıktan yararlanıp menfaatini kollamak
• Burnu kokuyu iyi almak : Her şeyi önceden sezmek
• Büyüklük göstermek : Bağışlamak
• Büyük söylemek : Övünmek

-C-
• Cafer ağanın abdest suyu : Tatsız,tuzsuz
• Caka yapmak : Gösteriş yapmak
• Cana işlemek : Çok tesir etmek
• Can atmak : Çok istemek
• Can ciğer : Samimi
• Candan yanmış : Adamakıllı tutulmuş
• Canı burnuna gelmek : Bir işte çok eziyet ve sıkıntı çekmek
• Canını şeytana satmak : Kötü işlerle uğraşmak
• Canın sağ olsun : Bir ziyan için söylenen teselli sözü
• Ceddine okumak : Soyuna sövmek
• Ceffel kalem etmek : Hemen hüküm vermek
• Cephe almak : Düşmanca hal takınmak
• Cıcığı çıkmak : Çok hırpalanmak
• Ciğeri beş para etmez : Değersiz kişi
• Cihan alem bilmek : Herkes tarafından bilinmek
• Cin fikirli : Çok zeki,açıkgöz
• Cumbadak dalmak : Ani olarak girmek,dalmak
• Curcuna koparmak : Gürültüyle çevreyi karıştırmak
• Curcunaya kalkmak : Kavga ve gürültü çıkarmaya kalkmak

-Ç-
• Çabalama kaptan ben gidemem : Boşuna çabalama anlamında.
• Çaçaron : Kavgacı,şirret
• Çağı geçmek : Yaşlanmak
• Çala kalem : Durmaksızın yazarak
• Çehresi atmak : Rengi sararmak
• Çehre uzatmak : Küsmek,somurtmak
• Çek arabanı : Defol anlamında
• Çeşnisine bakmak : Lezzetine bakmak
• Çevir kazı yanmasın : Sözünü çeviren kimseler için söylenir.
• Çıkmaz ayın son çarşambası : Belirsiz ve uzak zaman
• Çiğ süt emmiş olmak : Soysuz ve namussuz olmak
• Çileden çıkmak : Hiddetlenerek sabrın taşması
• Çizmeden yukarı çıkmak : Haddini bilmemek
• Çoban kulübesinde padişah rüyası görmek : Durumuna uygun düşmeyen büyük ve olmayacak hayallere kapılmak
• Çorbada tuzu bulunmak : Emeği geçmiş olmak
• Çömlek hesabı : Baştan savma hesap
• Çöpçatan çatmak : Kısmet olmak
• Çürük tahtaya basmak : Umduğunu bulamamak,aldanmak

-D-
• Dağarcıkta bir şey kalmamak : Her şeyi yitirmek
• Dalavere : Oyun,hileli iş
• Davulu yarık : Sır saklamayan,önüne gelene içini döken
• Dekbaz : Hileci
• Demir gibi olmak : Sağlam ve sıhhatte olmak
• Devede kulak : Kıyaslanan şeyler arasındaki orantısızlığı belli etmek için kullanılır.
• Dırdır etmek : Yerli yersiz söylenip durmak
• Dikili ağacı olmamak : yasak kelimeı mülkü olmamak
• Dili çetrefilli olmak : Rahat ve düzgün konuşamamak
• Dilini zaptetmek : Konuşmamak
• Dişini sökmek : Zararsız hale getirmek
• Dokuz doğurmak : Korkudan ve heyecandan bitmek
• Dolmaları yutmak : Kanmak,aldanmak
• Dostlar alışverişte görsün : Laf olsun diye iş yapanlar için söylenir.
• Döner taşım yok,öter kuşum yok : Hiçbir şeye sahip olmamak
• Dört dirhem bir çekirdek : Şık giyimli kimse
• Dudukuşu : Geveze
• Dümen suyundan gitmek : Karşısındakinin huyuna göre davranmak
• Dünyaya kazık kakmak : Ölmemek

-E-
• Ebussuut Efendi'nin gelini : Eski moda giyinen kadın
• Eceline susamak : Tehlikeli işlere girişmek
• Edepsizliği gündeliğe takılmak : Edepsizliği alışkanlık haline getirmek
• Efendilik yapmak : Saygılı hareket etmek
• Efendizadem : Beyim anlamında bir hitap
• Eğrisi doğrusuna gelmek : Uygunsuz yapılan işin tesadüfen uyumlu bitmesi
• Ekmeği dizinde : Nankör
• Elemtere fiş kem gözlere şiş : Nazar değmesin anlamında
• Eli çabuk : Tez iş gören
• Emeği geçmek : Bir işin yapılmasında yardımcı olmak
• Ensesinde boza pişirmek : Çok eziyet çektirmek
• Ermeni gelini gibi : Daima kırıtan,süzülen kadınlar için yapılan benzetme
• Ervahlarına yuf olsun : Sövgü
• Eski çamlar bardak oldu : Şartlar değişti anlamında kullanılır
• Eşek hoşaftan ne anlar : Anlayışsız,zevksiz insanlar için söylenir.
• Etek belde : Kıvrak ve becerikli
• Ev açmak : Ayrı ev tutmak
• Eyere de gelir semere de : Bütün işlere yarar anlamında
• Ez ez de suyunu iç : Hiç yararı olmayan bir işi tenkit etmek için kullanılır.
• Ezilip büzülmek : Aşırı sıkılgan davranmak

-F-
• Fahiş faize batakçı müşteri : Benzer kişilikteki insanlar birbirini kolay bulur manasında
• Faka basmak : Güç duruma düşmek
• Falcı değilim ya : Ben olacağı bilemem anlamında
• Fare düşse başı yarılır : Bir yerin yoksulluğunu anlatmak için kullanılır.
• Farfara : Ağzında sır tutamayan kimse
• Fasulye gibi kendini nimetten saymak : Kendine olduğundan fazla değer vermek
• Feleğin çemberinden geçmiş : Tecrübeli,bilmiş
• Felekten bir gün çalmak : Eğlenceli bir gün geçirmek
• Ferteği çekmek : Kaçmak
• Fesat kumkuması : Hep kötülük düşünen
• Fıkırdamak : Kesik kesik gülmek
• Fıldır fıldır aramak : Israrla ve telaşla aramak
• Fırın süpürgesi : Zayıf,uzun boylu kimse
• Fincancı katırlarını ürkütmek : Kötü niyetli kişileri ürkütecek hareketlerde bulunmak
• Fitil almak : Öfkeyle parlamak
• Fol yok yumurta yok : Herhangi bir sebep veya ilişki bulunmaması
• Forsu kırılmak : İtibar ve onuru sarsılmak
• Fukara babası : Fakirleri kollayan kimse
• Fütur getirmek : Umutsuzluğa ve çaresizliğe düşmek

-G-
• Gafil baş,düşmana eş : İşlerinde hazırlıksız olan insan her zaman zor duruma düşebilir
• Gagasından yakalamak : Zayıf noktasından yakalamak
• Gavur ölüsü : Oldukça ağır
• Gavurun tembeli keşiş,Müslüman'ın tembeli derviş : Kendini büsbütün ibadete verip,dünyadan elini eteğini çeken kişiler için kinaye yollu söylenir.
• Gazali rana : Güzel,hoş ceylan gibi sevgili anlamında
• Geçmişi kandilli : Sövgü
• Gemi aslanı : Gösterişli,işe yaramayan adam
• Geyik etine girmek : Erginleşmek
• Gırtlağından kesmek : Yiyecek parasını kısıtlamak
• Giderayak : Gitmek üzereyken
• Girye bana hande sana : Önce karşısındakini düşünen kimsenin kullandığı bir deyim
• Giydirmek : Azarlamak
• Gök demir,yer bakır : İmkansızlıklar ve umutsuzluklar içinde bulunuşu anlatır.
• Gömlek değiştirmek : Tutum ve görüşlerini değiştirmek
• Göründü Sivas'ın bağları : Gerçekleşmesi beklenen bir şeyin ortaya çıktığına dair olanaklar belirdiğinde kullanılır.
• Göz nuru dökmek : Yapılan işte göz emeği bulunmak
• Güvendiği dağlara kar yağmak : Güveni sarsılmak
-H-
• Habbeyi kubbe yapmak : Önemsiz bir şeyi büyütmek
• Haber vermek : Bildirmek
• Hak getire : Yoktur anlamında
• Halep ordaysa arşın burada : Yapacağını yap anlamında sitem
• Ham ervah : Kara ruhlu kimse
• Hangi peygambere ümmet olacağını şaşırmak : Kimin sözünü ve yolunu tutacağını,ne yapacağını şaşırmak
• Hat çekmek : Önemsememek
• Hatun : Eski zaman beylerinin,hanımlarına olan hitabı
• Haymana öküzü : Hımbıl ve tembel kimse
• Hazır mezarın ölüsü : Hep hazıra konmak isteyen tembel kimseler için kullanılır.
• Her gün papaz pilav yemez : Hep aynı şeyler yapılamaz
• Her işin hakkından gelmek : Her işi başarır olmak
• Her tarakta bezi olmak : Her işle ilgili olmak
• Hesaptan düşmek : Yok saymak
• Hır gür : Kavga
• Hiçe saymak : Hiç değer vermemek
• Hindi gibi kabarmak : Övünmek,böbürlenmek
• Hokka gibi oturmak : Dikilen elbisenin tam üzerine uyması
• Hoşbeş etmek : Sohbet etmek
• Hödük : Görgüsüz,anlayışsız kimse
• Hükümet sürmek : Ülkeyi yönetmek
• Hüt dağı gibi şişmek : Karnı şişmek
-I-
• Icığını cıcığını sormak : Bütün ayrıntıları öğrenmek
• Ikına sıkına : Güçlükle
• Ikınıp sıkınmak : İş yapmak için kendini zorlamak
• Ilıca ördeği : Sıcağa ve rahata düşkün
• Irağı yakın etmek : Güçlükleri ortadan kaldırmak
• Irgat gibi çalışmak : Çok çalışmak
• Irgat pazarına döndürmek : Bir yeri dağınık ve karışık hale sokmak
• Isınmak : 1-Alışmak,2-Sevmek
• Isıtıp ısıtıp önüne koymak : Bir konuda ikide bir söz açmak
• Iska geçmek : Atlamak
• Iskartaya çıkmak : Eskimek
• Islak tavuk : Miskin kadın
• Islatmak : Dövmek
• Işık göstermek : Yol göstermek
• Ivır zıvır : Önemsiz şeyler

-İ-
• İbibullah sivri külah : Yapayalnız,varlıksız olan kimse
• İbiş gibi : Alığa benzer
• İcabına bakmak : 1-Gerekeni yapmak,2-Ortadan kaldırmak
• İç fırtınasına tutulmak : Morali bozulmak
• İç güveysinden hallice : Durumu şöyle böyle
• İfrit yardağı : Kötülüğe yardımcı olan
• İğne yutmuş : Çok bitkin ve sıkıntılı kişi
• İkisini bir kazana koysan kaynamazlar : Birbirine zıt insanları anlatmak için kullanılır.
• İki yakası bir yere gelmez : Bir türlü düzene kavuşamaz
• İlk göz ağrısı : İlk sevilen
• İmana gelmek : Merhamete gelmek
• İngiliz tabancası gibi kurulmak : Çalım satmak,kasılmak
• İpe un sermek : Gevşemek,bahane uydurup işten kaçınmak
• İp korkusunu boynuna almak : Ölümü göze almak
• İpliği pazara çıkmak : Herkese rezil olmak
• İstemem yan cebime koy : Rüşvet konusunda alay yollu söylenir
• İşi sıkışık olmak : İşi çok ve külfetli olmak
• İtsiz köye dönmek : Sakinleşmek,tenhalaşmak
• İyiden iyiye : Adamakıllı
• İyi gün dostu : İyi günlerde ortaya çıkan
• İzi belirsiz olmak : İz bırakmadan kaybolmak

-K-
• Kabak tadıvermek : Devamlı,ısrarlı bıktırmak
• Kabasını almak : Bir yerin temizliğini üstünkörü yapmak
• Kaçın kurrası : Birinin hiçbir oyuna gelmeyecek kadar açık göz, akıllı olduğunu anlatmak için kullanılır.
• Kağıt üzerinde kalması : Bir anlaşmanın resmiyette kalması,tatbik edilmemesi
• Kaleyi içinden fethetmek : Meseleyi karşı taraftan birinin yardımıyla halletmek
• Kalp ağrısı : Aşk acısı
• Kamburu çıkmak : Çok çalışmış olmak
• Kan akıtmak : Kurban kesmek
• Kan çanağı gibi : Çok kızarmış
• Kan ter içinde kalmak : Çok yorulmak
• Kapağı atmak : Gitmek,yerleşmek
• Kapısını aşındırmak : Çok gidip gelmek
• Kara gün dostu : İnsana sıkıntılı günlerinde yardım eden gerçek dost
• Kaşının altında gözün var dememek : Yaptığını beğenmemek,takdir etmemek
• Kedi ile harara girmek : Geçimsiz biriyle ortaklık etmek
• Kendine yontmak : Karşısındakileri düşünmeden kendi çıkarına göre davranmak
• Kıç atmak : Pek istemek
• Kınalar yakmak : Çok sevinmek
• Kimi kimsesi : Yakınları
• Kimseye eyvallah etmemek : Kimseye minnettar kalmamak
• Kimya gibi : Az bulunur
• Kont gibi : Yakışıklı ve şık giyinmiş
• Korkuluk : Gereksiz ve yararsız kimse
• Körün istediği bir göz,Allah verdi iki göz : Hayal ettiğinden daha fazlasına kavuşan kişiler için kullanılır.
• Kör şeytanın işi yok : Hep aksilikle karşılaşan kişiler tarafından sitem yollu olarak kullanılır.
• Kurdu koyunla barıştırmak : Kötü biriyle saf birini uzlaştırmak
• Külçe gibi oturmak : Yorgunlukla çökmek
• Kül yutmak : Kandırılmak,oyuna gelmek

-L-
• Laçka olmak : Eskimek,işe yaramaz halde olmak
• Laf altında kalmamak : Karşısındakinin sözünün altında kalmamak
• Laf ebesi : Çok konuşan kimseler için kullanılır.
• Lakke yapmak : Başkasının hakkını çalmak
• Lala paşa eğlendirmek : Nazik kişileri eğlendirmeye çalışmak
• Lamı cimi yok : Bir konu üzerinde itiraz kabul etmediğini bildirmek için kullanılır.
• Leb demeden leblebiyi anlamak : Anlayışlı,zeki olmak
• Leke sıçratmak : Bulandırmak
• Leşini çıkarmak : Kıyasıya dövmek
• Leyleği havada görmek : Çok dolaşanlara söylenir
• Limoni tabiatlı : Mızmız
• Lodosa tutulmuş gibi bocalamak : Ne yapacağını kestirememek
• Lokman hekimin ye dediği : Güzel,tatlı şey
• Lop yumurta : Kaynamış yumurta
• Lügat paralamak : Anlamını bilmediği halde,bilgiç konuşmak
• Lülüye gelmek : Aldanmak
• Lüpe konmak : Değerli bir şeyi emek harcamadan ele geçirmek

-M-
• Maça beyi gibi kurulmak : Saygısızca,kasılarak oturmak
• Madrabaz : Çıkarını hileli yollardan sağlayan kimse
• Mahalle çocuğu : Eğitimsiz çocuk
• Makaraya takmak : Alaya almak
• Marsık : Çok esmer kimse
• Merak getirmek : Kara sevdaya tutulmak
• Meryem Ana kandili gibi : Soluk (belirsiz) anlamında
• Meşe odunu : Kaba,anlayışsız adam
• Meydan vermek : Fırsat vermek
• Mısır'daki sağır sultan bile duydu : Duymayan kalmadı anlamında
• Mızrağı çuvala sığdıramamak : Gerçeğin asla saklanamayacağı anlamında kullanılır.
• Mis gibi burnunda tütmek : Çok özlemek
• Miskinler teknesi : Tembellerin toplandığı yer
• Mürai : Art düşünceli kimse
• Mürekkebi kurumamak : Daha pek yeni olmak
• Mürekkep yalamış : Okuyup,yazmış kimse
• Mürüvvetini görmek : İyi ve mutlu günlerini görmek
• Müslüman adam : 1-Dindar kişi,2-Doğruluktan ayrılmayan kimse

-N-
• Nabzını yoklamak : Karşısındakinin ne düşündüğünü anlamaya çalışmak
• Nalına mıhına vurmak : Ne yapacağını kestirememek
• Namı nişanı kalmamak : Yok olmak,unutulmak
• Nanpareye muhtaç olmak : Pek yoksul olmak
• Nargile suyu : Tatsız içecek
• Nazı geçmek : İsteği geri çevrilmeyen kimse
• Ne ala memleket : Uygunsuz yapılan işleri kınamak için söylenir
• Neci oluyor : Ne karışıyor anlamında
• Nefsine yedirememek : Bir şeyi hazmedememek,kabul etmemek
• Nevri dönmek : Çok sinirlenip,bunun yüzünden belli olması
• Ne yüzle : Ne cesaretle anlamında
• Nispet vermek : Onu üzecek şekilde gösteriş yapmak
• Nobran : Kaba,sert,kırıcı(kimse)
• Noktası noktasına : Tastamam
• Nuh gemisi : Her çeşit insanın toplandığı yer
• Nuh nebiden kalma : Çok eskiden kalma
• Nur topu gibi : Güzel,şişman,beyaz (çocuk)
• Nur yüzlü : Temiz yüzlü kimse
• Nutku tutulmak : Üzüntüden,korkudan konuşamamak
-O-
• O bir düşeş : O talih sonucu ele geçirilmiştir anlamında
• O gün bugün : O gündenberi
• Oh demek : Rahat etmek
• Ok gibi ciğerine işledi : Yapılan bir hareketin çok üzmesi
• Ok yaydan çıktı : Vazgeçemeyeceği bir işi yapmak
• Olmuş armut gibi eline geçmek : Kolaylıkla,yorulmadan elde etmek
• Onun ipiyle kuyuya inilmez : Güven olmaz anlamında
• Oralı olmamak : Önemsememek
• O saat : O anda
• O tarakta bezi olmamak : İlişkisi olmamak
• Oynak : Hafif meşrep kadın
• Oyun etmek : Hile yapmak,aldatmak
• Oyunun sakalı bitmek : Bitmiş olayları anlatan bu deyim,genellikle Karagöz oyunlarının sonunda kullanılır.

-Ö-
• Öbür dünyayı boylamak : Ölmek
• Öfke topuğa çıkmak : Çok öfkelenmek
• Öksüz babası : Öksüz ve yoksulları koruyan adam
• Öküz boyunduruğa bakar gibi bakmak : İstemeden,mecburen bakmak
• Ölçüsünü bildirmek : Haddini bildirmek,cezasını vermek
• Ömür adam : Hoşsohbet adam
• Önünü almak : Durdurmak
• Öp babanın elini : Sürpriz bir durum karşısında yaşanan şaşkınlığı anlatmak için kullanılır
• Örümcek kafalı : Eski kafalı,yeniliklere uyum gösteremeyen
• Ötmek : Durmadan anlamlı,anlamsız konuşmak
• Öve öve göklere çıkarmak : Çok övmek
• Öyle başa böyle traş : Alakasız durumları belirtir.
• Özü sözü bir : Verdiği sözleri tutan dürüst kimse

-P-
• Pabucuna kum dolmak : Engelle karşılaşmak
• Paçaları sıvamak : Hazırlanmak
• Paha biçmek : Değerini ölçmek
• Pancar kesilmek : Mahcup olup kızarmak
• Paparayı yemek : Paylanmak,azar işitmek
• Paraya para dememek : Kazancı bol olmak
• Para peşin kırmızı meşin : Alışverişin peşin olduğunu anlatır
• Patentasının altına almak : Egemenliği altına almak
• Pestil gibi olmak : Çok yorgun ve halsiz olmak
• Peşkeş çekmek : Bir iş yaptırmak için,kendine ait veya başkasına ait bir şeyi hediye etmek
• Pılı pırtı : Eski püskü,değersiz eşya
• Piç etmek : Bozmak,işe yaramaz hale getirmek
• Pişmiş aşa soğuk su katmak : Yapılmakta olan bir işi bozmak
• Piyasaya düşmek : 1-Çok bulunur olmak,2-Orta yasak kelimeı olmak
• Postal : Düşkün kadın
• Put kesilmek : Sessiz ve hareketsiz kalakalmak
• Püsküllü bela : Kişinin başını derde sokan kişi veya durum

-R-
• Rabbime emanet : Herhangi bir şeyin,kimsenin korumasını tanrıya bırakmak
• Rafta kurabiye var ama size göre değil : İşinize yaramaz anlamında
• Rahat yüzüne hasret kaldı : Huzursuz olmak,rahat edememek
• Ramazan keyfi : Oruç tutanlardaki sinirlilik hali
• Rengi atmak : Çok heyecanlanıp solmak,sararmak
• Rengi olmamak : Silik olmak
• Renk senfonisi : Birbiriyle uyuşan renkler bütünü
• Rest çekmek : Kesinlikle kabul etmemek
• Rızkını taştan çıkarmak : En zor şartlarda bile geçimini sağlamak
• Rufailer karışır : İşin karmaşıklığını anlatır
• Ruhu bile duymaz : Yapılan bir işten hiç haberi olmaz anlamında
• Ruhuna hitap etmek : Herhangi bir şeyden çok etkilenmek
• Rüya gibi : Gelip geçici şeyleri anlatmak için kullanılır
• Rüyasında görse hayra yormaz : Olacağına ihtimal vermemek
• Rüzgar ekip fırtına biçmek : Yapılan kötülüğe karşı daha büyük kötülüğe uğramak
• Rüzgar gelecek delikleri tıkamak : Her türlü tedbiri almak

-S-
• Saat gibi : Düzgün çalışan
• Saat on bir buçuğu çalmak : Yaşı çok ilerlemek
• Sacayak olmak : Üç kişi bir araya gelip çok samimi olmak
• Saçı uzun,aklı kısa : Düşüncesiz,aptal
• Sağlam ayakkabı değil : Güven duyulacak kimse değil, doğruluğu konusunda şüphe duyulur
• Sakala soğan doğramak : 1-Aldatmak,2-hakaret etmek
• Saman gibi : Tatsız,tutsuz
• Sapı silik : Serseri
• Sarı Yahudi : Paraya düşkün kişi
• Sazına bülbül koymak : Çok güzel çalmak
• Sefalar getirdiniz : Eskiden çok kullanılan,hoş geldiniz sözü
• Sel önünden kütük kapmak : Zor bir iş başarmak
• Sen sağ ben selamet : Yapacak bir şey kalmamak
• Sıtma görmemiş ses : Gür ve kalın sesli
• Sidik yarışı : Gerekli gereksiz rekabete girmek
• Söyleye söyleye dilimde tüy bitti : Çok öğüt verdiği halde sözü dinlenilmeyen insanların içinde bulunduğu durumu anlatır.
• Sütüne havale etmek : Karakterine,insanlık duygusuna bırakmak

-Ş-
• Şafak atmak : Korkmak,şaşırmak
• Şahbaz : Becerikli ve çevik
• Şapa oturmak : Çaresiz kalmak
• Şaşkın bakkal : Hesabını şaşıran kimse
• Şerbetli : Kötü işler yapmayı huy edinmiş kimse
• Şeşi beş görmek : İyi görmemek,yanılmak
• Şeytan çekici : Sevimli ve akıllı çocuk
• Şeytan diyor ki : İçinden zararlı bir şeyler yap diyen ses
• Şifayı kapmak : Hastalanmak
• Şimşek gibi : Büyük bir hızla
• Şirret karı : Geçimsiz,huysuz,yaygaracı kadın
• Şom ağızlı : Kötümser,olayları devamlı kötüye yoran kimse
• Şöhreti afakı tutmak : Herkes tarafından bilinir hale gelmek
• Şöyle bir bakmak : 1-Üstünkörü,2-İnceler gibi manalı bakmak
• Şunu bunu bilmem : Mazeret kabul etmem,özür dinlemem

-T-
• Taban çekmek : Gitmek
• Tabanvayla gitmek : Yürümek
• Tadını kaçırmak : Zevkini bozmak
• Takıp takıştırmak : Çok süslenmek
• Talihi yar olmak : Şansı yardım etmek
• Tantuna gitmek : 1-Öldürülmek,2-Belaya uğramak
• Tasamın on beşi : Umrumda değil anlamında
• Taş yağar,kıyamet kopar : Felaketli,korkunç zaman
• Taş yürekli : Acıması olmayan kimse
• Tavşan boku : Ne faydası,ne de zararı olan kimse
• Tebeşire peynir bakışlı : İyi göremeyen,şaşı
• Tencere yuvarlanmış,kapağını bulmuş : Birbirine uygun,eşit şeyleri anlatmak için kullanılır.
• Tiği teber şahı levent : Her şeyini tüketmiş kimseleri anlatmak için söylenir.
• Tosunum : Gürbüz kimseler için kullanılır
• Tut kelin perçeminden : Boşuna uğraşma,onda yok anlamında…
• Tüy dikmek : Kötü bir durumu daha çok kötüleştirecek harekette bulunmak
-U-
• Ucu dokunmak : Herhangi bir işten zarar görmek
• Uç vermek : Görünmek,yetişmek,belirmek
• Ufağını tefeğini toplamak : Kendine ait ne varsa toplamak
• Ufuk açılmak : Yeni imkanlar belirmek
• Ulan : Nefret,öfke ifade eden bir hitap şekli
• Ulu orta konuşmak : Düşünmeden söylemek,rastgele söylemek
• Ununu elemiş eleğini duvara asmış : Yapacağını yapmış
• Utandınsa yüzüne kalbur tut : Utanmanın gereksizliğini anlatır
• Uyku ölümün kardeşidir : Uyuyan kimsenin dünya ile ilgisi kesilir. Olup bitenden haberi olmaz.
• Uzağı görmek : Bir işin sonucunu,nasıl gelişeceğini önceden tahmin edebilmek.Tedbirli hareket etmek.
• Uzun boylu : Ayrıntıları hesap ederek,etraflıca düşünmek.
• Uzun uzadıya : Çok ayrıntılı olarak
• Uzun yaşın ahiri ölüm : Ne kadar uzun yaşanırsa yaşansın,bütün canlılar bir gün mutlak öleceklerdir

-Ü-
• Ücüğünden cücüğüne : Bütün yönleriyle
• Üç aşağı,beş yukarı : Belirlenmiş bir sayıdan biraz fazla veya biraz az olarak
• Üçe beşe bakmamak : Çok fazla pazarlık etmeden alışveriş yapmak
• Ümidi boşa çıkmamak : Beklediğini,umduğunu bulmak
• Üsküdar dolmuşu gibi birbirinin üzerine : Çok kalabalık yer
• Üst perdeden başlamak : Ağzını bozmak
• Üstünde durmak : Israr etmek
• Üstüne almak : Ödev olarak kabul etmek,bilmek
• Üstüne basmak : Konuya değinmek
• Üstüne varmak : Öfkelendirecek söz veya harekette ısrar etmek
• Üstüne vurmak : Eklemek
• Üstünüze iyilik sağlık : Hastalıkla ilgili konuşurken söylenir
• Üvey evlat muamelesi görmek : Ayrı ve hor görülmek
• Üzerine tuz biber ekmek : Bir kimsenin acısını fazlalaştıracak, derdini derinleştirecek davranışlarda bulunmak
• Üzerinize afiyet : Ben hastayım.Sizi etkilememesini dilerim.
• Üzüm üzüm üzülmek : Çok üzülmek
• Üzüm yemek değil,bekçi dövmek : Önemli işler dururken vakit öldüren kişiler için kullanılır.

-V-
• Vadesi gelmek : Ömrünün sonuna gelmek
• Vakit geçirmek : Gereksiz işlerle uğraşmak
• Vakit nakittir : Zaman en değerli varlığımızdır
• Vara yoğa karışmak : Her şeye karışmak
• Vardığın yer körse,sen de gözünü kapa : İnsanlar,çevresindekiler ile iyi ilişkiler kurmak isterlerse onlara uymak zorundadırlar
• Var kuvveti pazuya vermek : Kolunun kuvvetine güvenmek.
• Vebali boynuna : Günahı ona ait anlamında
• Veledizina : Babası belli olmayan
• Verilmiş sadakası olmak : Bir belayı,kazayı zarar görmeden atlatmak
• Vık dedirtmemek : Ses bile çıkarttırmamak
• Vız gelip tırıs gitmek : Hiç aldırmamak
• Vız gelmek : Önemsiz görünmek,aldırış etmemek
• Vidin kalesi gibi metin olmak : Dayanıklı ve sabırlı olmak
• Voli vurmak : Vurgun vurmak
• Voyvoda kesilmek : Zalim olmak.
• Vur abalıya : Sessiz ve sakin kimselere yapılan zulüm ve haksızlığı belirtmek için kullanılır.
• Vur patlasın çal oynasın : Büyük eğlenceler için söylenir.
• Vurucu güç : Çok etkili silahlarla donatıldığı için savaş gücü yüksek askeri birlik
• Vuslat kıyamete kalmak : Kavuşma ümidi olmamak
• Vücuda getirmek : Var etmek
• Vücudunu ortadan kaldırmak : Öldürmek

-Y-
• Yabana atmak : Dikkate almamak
• Yabana söylemek : Saçma ve yersiz konuşmak
• Ya bu deveyi gütmeli,ya bu diyardan gitmeli : Mecburi durumlarda bir işin mutlaka yapılması gerektiğini belirtmek için söylenir.
• Ya devlet başa,ya kuzgun leşe : Büyük bir zafer için her tehlikenin, hatta ölümün bile göze alındığını belirtir.
• Yağmur olsa kimsenin tarlasına yağmaz : Kimseye faydası ve yardımı yoktur anlamında.
• Ya herro,ya merro : Seçim yapılması gereken durumlarda söylenir.
• Yahudi pazarlığı : Kıyasıya yapılan pazarlık
• Yakadan geçirmek : Evlat edinmek
• Yaka paça : Hırpalayarak
• Yalancı pehlivan : Sözde kahraman
• Yalova kaymakamı : Değersiz olduğu halde çalım satan kişilere söylenir.
• Yangın var diye bağırmak : Bir şeyden çok bıkmak,bezmek
• Yaptığını bilmemek : Aklı başında olmamak
• Yediği naneyi kokutmak : Uygunsuzluğunu ortaya koymak
• Yel kayadan ne alır : İmkansız bir durumu belirtmek için kullanılır.
• Yıldırım gibi : Büyük bir hızla.
• Yıldızı parlamak : Şans yüzüne gülmek
• Yiyip bitirmek : 1-Onmaz hale getirmek, 2-Devamlı eziyet etmek
• Yobaz : Kaba,sofu.
• Yolu düşmek : Bir rastlantı sonucu gelmek.
• Yosma : Güzel ve süslü kadın
• Yuf ervahına : Lanet olsun anlamındaki bir karşı çıkma sözü.
• Yüreği geniş olmak : Gamsız olmak,her şeyi kaldırabilmek
• Yürekte var,elde yok : Yetenekli olup,imkansızlıklar yüzünden bunu geliştiremeyen insanlar için söylenir.
• Yüz yüze gelmek : Karşılaşmak

-Z-
• Zahmet çekmek : Eziyet ve yorgunluğa düşmek
• Zahmet etmek : Yorulmak.
• Zartalos : Yellenmek
• Zebunu olmak : Birine çok düşkün olmak
• Zehir etmek : Tadını kaçırmak
• Zehir zemberek : Çok acı
• Zembereği boşanmak : Uzun uzun gülmek
• Zerre kadar : Yok denecek kadar
• Zevahiri kurtarmak : Bir işi yarım yamalak yapıp eleştiri almamak
• Zeval bulmak : Yok olmak.
• Zıvanadan çıkmak : Çok öfkelenmek
• Zihne dank etmek : Uzun zamandır anlaşılamayan bir şeyi,herhangi bir olayın araya girmesiyle birdenbire anlamak
• Zil gibi : Parasız ve aç
• Zilleri takıp oynamak : Çok sevinmek
• Zilsiz oynamak : Çok sevinmek
• Zokayı yutmak : Aldatılmak
• Zurnacının karşısında limon yemek : Uygunsuz bir davranışta bulunarak,çalışamaz hale getirmek
• Zurnayı biz çaldık,parsayı o topladı : Haksızlık edip hazıra konanlar için söylenir.
• Züğürt tesellisi : Boş,yersiz avutma
• Zümrüt gibi : Yemyeşil.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://odev-arsivi.yetkinforum.com
 
Deyimler Sözlüğü
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» AtaSözleri Sözlüğü

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ödev Arşivim | Ödev İndir | Ödev Ara | :: Edebiyat ve Türkçe-
Buraya geçin: